Özgün Araştırma

Migrenli Hastalarda Homosistein Düzeyleri

10.5152/jarem.2011.02

  • Suna Özlem Mutlu Sarı
  • Fazilet Hız
  • Semra Bilge
  • Arif Çelebi

Gönderim Tarihi: 12.08.2011 Kabul Tarihi: 09.09.2011 J Acad Res Med 2011;1(1):4-7

Amaç:

Migren, disabilite oluşturan tekrarlayıcı baş ağrısı atakları ve otonom sinir sistemi bozukluğu ile karekterize yaygın, kronik bir bozukluktur. Migren semptomlarının oluşumundan vasküler değişiklikler sorumludur. Genç serebral iskemi olgularında migren birlikteliği dikkat çekmektedir. Hiperhomosisteinemi, tromboz, ateroskleroz, miyokard infarktüsü ve iskemik inme gibi iskemik vasküler hastalıklar için bağımsız bir risk faktörüdür. Bu patolojiye sahip hastaların bazılarında yüksek plazma homosistein düzeyleri saptanmaktadır. Bu nedenle, auralı ve aurasız migrenli olgularda migren-iskemik inme ilişkisinde olası bir nedensel faktör olan hiperhomosisteineminin varlığını araştırdık.

Yöntemler:

Çalışmaya International Headache Classification-II kriterlerine göre ilk kez auralı ve aurasız migren tanı kriterlerini dolduran toplam 66 migren hastası ile yaş ve cinsiyet açısından eşdeğer 66 kontrol grubu kişiler alındı. Her iki grupta plazma homosistein değerleri karşılaştırıldı.

Bulgular:

Hasta ve kontrol grubu olguların yaş ortalaması 35 idi. 21 erkek, 45 kadın olgudan oluşan iki grup arasında homosistein ortalamalarında anlamlı fark bulunmadı (p=0.227). Migrenli hastaların 29’u auralı, 37’si aurasız idi. Auralı migren hastalarında homosistein ortalaması 11.99, aurasız migren hastalarında 10.16 idi (p=0.223). Homosistein düzeyi yüksek olan migrenli hasta sayısı auralı grubta 8 (auralıların %27.6’sı) aurasız grubta 6 (aurasızların %16.2’si) idi. Erkek hasta grubunda homosistein ortalaması, kadın hasta grubuna göre anlamlı derecede yüksek saptandı (p=0.02). Migren tipleri arasında, yaş, atak sayısı ve süresinde istatistiksel farklılık saptanmadı. Aile öyküsü olanlarda auralı hasta sayısı 21, aurasız hasta sayısı 18 ve aile öyküsü olmayanlarda auralı hasta sayısı 8, aurasız sayısı 19 idi. Kadınlarda atak sayısının, erkeklere göre anlamlı derecede fazla olduğu (p=0.015) ve atak sürelerinin de, kadınlarda erkeklerden anlamlı oranda uzun sürdüğü görüldü (p=0.11). Kontrol grubu, auralı ve aurasız migren hastalarının homosistein değerleri ile karşılaştırıldı. Her iki grupta homosistein ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.664).

Sonuç:

Bu çalışmada, auralı ve aurasız migren hastaları arasında ve kontrol grubu ile total migren hastalarında hiperhomosisteinemi yönünden anlamlı farklılık saptanmadı. Bu sonuç olgu sayılarımızın az olmasına bağlanabilir ve daha geniş populasyonlu çalışmaların gerekliliğini desteklemektedir. (JAREM 2011; 1: 4-7)

Anahtar Kelimeler: Migren bozuklukları, homosistein, cinsiyet