ÖZET
Sonuç:
Çalışmamız ARDS tanısı alan hastalarda, erken metilprednizolon tedavisinin pulmoner ve ekstra pulmoner organ fonksiyonlarında anlamlı düzelme sağladığını, MV'den ayrılma olasılığını arttırdığını ve mortaliteyi azalttığını göstermiştir.
Bulgular:
Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, metilprednizolon grubunda MV'den ayrılma oranı anlamlı olarak daha yüksek (p=0,005), MV süresi daha kısa (p=0,021) ve mortalite oranı daha düşük idi (p=0,013). Kaplan Meier analizinde, metilprednizolon grubundaki sağkalım olasılıkları kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha yüksekti (p=0,022). Ek olarak, metilprednizolon grubunda akciğer hasarı skoru, çoklu organ disfonksiyon sendromu skoru ve C-reaktif protein değerleri daha düşüktü. Ancak, her iki grup arasında ARDS’nin geliştiği gün, ARDS süresi ve hastanede kalış süresi bakımından farklılık yoktu.
Yöntemler:
Ocak 2008 - Aralık 2012 tarihleri arasında mekanik ventilasyon (MV) uygulanan 47 ARDS'li hasta bu çalışmaya dâhil edildi. Hastalar, metilprednizolon grubu (22 hasta) ve kontrol grubu (25 hasta) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Metilprednizolon grubundaki kişiler ilk gün 2 mg/ kg intravenöz yükleme dozunu takiben, 2-15. günlerde 6 saatte bir 0,5 mg/kg ve 16-22 günlerinde her 6 saatte 0,25 mg/kg'lık metilprednizolon infüzyonu aldılar.
Amaç:
Yüksek insidansı ve kötü sonuçlarına rağmen, akut solunum sıkıntısı sendromunda (ARDS) özel bir tedavi yoktur. Çeşitli çalışmalarda birçok farmakolojik ajan araştırılmıştır, ancak etkinliği kanıtlanmış tedavi seçenekleri sınırlıdır. Çalışmamızın amacı, erken dönem ARDS'de metilprednizonon tedavisinin mortalite ve morbidite üzerine etkisini belirlemektir.