ÖZET
Amaç:
Staphylococcus aureus (S. aureus), metisiline dirençli S. aureus (MRSA) da dahil olmak üzere hastane enfeksiyonlarında morbidite ve mortalite artışına yol açan biyofilm üretme özelliği göstermektedir. Antibiyotik direnci, bakteriyel biyofilmlerin doğal bir özelliği olmakla birlikte biyofilm oluşumu MRSA’da yaygın bir şekilde görülmektedir. Bu çalışmada, S. aureus izolatlarının fenotipik biyofilm oluşturma yetenekleri ve biyofilm oluşumu ile antibiyotik direncinin ilişkisini araştırmak amaçlanmıştır.
Yöntemler:
Çalışma, Ocak 2020-Nisan 2021 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda gerçekleştirildi. Hastanenin farklı bölümlerinden, yatan ve ayaktan olmak üzere toplam 67 hastaya ait örnekler (yara/irin, balgam, aspirat, kan ve idrar) incelendi. Bakteri identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılık testi için VITEK 2 sistemi kullanıldı ve biyofilm oluşumunu tespit etmek için ise Kongo kırmızısı agar (KKA) kullanılarak değerlendirme yapıldı.
Bulgular:
KKA’ya ekimi yapılan toplam 67 S. aureus izolatının 56’sının (%84,3) ürettiği, geri kalan 11’inin (%15,7) ise biyofilm üreticisi olmadığı görülmüştür. S. aureus izolatlarında metisilin direnci ile biyofilm oluşumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Buna göre, MRSA’larda metisilin direnci negatif olanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek biyofilm oluşumu gözlendi (%92,1 vs. %72,4, p=0,034). S. aureus izolatları yüksek oranda tigesiklin (%100) ve gentamisine (%100) karşı duyarlılık göstermiştir.
Sonuç:
Bu çalışmanın bulguları, MRSA suşlarının daha fazla biyofilm ürettiğini ve çoğu antibiyotiğe karşı yüksek oranda direnç sergilediğini göstermektedir.